İnsan birini nasıl çıkarır ki hayatından, Seninle bir daha
hiç konuşmayalım’ mı der, Facebook’tan mı siler, Twitter’ına, mı bakmaz?
Telefonundan numarasını mı siler, onu hatırlatan şarkıları
mı dinlemez, onun gittiği yerlere mi gitmez? Tam olarak hangisi işe yarar?
Bir formül istiyor insan.
Onun bir şeyler demesini mi bekler, ona kızar mı,
Suskunluğum asaletimdir filan deyip dişini sıkar bekler mi? İnsan birini nasıl
çıkarır hayatından, takmıyormuş gibi mi yapar hayatından?
Onunla her şeyi sonlandırıp sonlandırmamak konusunda bile
yoğun bir tereddüt içindeyken, yükleminden bile emin değilken o sorunun
“Nasılı'nı nasıl cevaplar?
Ne yapınca hayatından çıkarmış olur onu, ondan bahsetmeyince
mi insanlara, kendisine, onunla ilgili yazı yazmayınca mı? Bunları yapınca
unutma garantili mi oluyor. Yani tam olarak nasıl oluyor bu işler?
Birini yok sayınca YOK oluyor mu birden?
Buraya kadar, bitti mi demeli, bu bitirmek mi olur, konuşmak
coolluğu mu bozar? Sessiz durup güya beklememeli mi, insan ne kadar rol yapabilir
ki bunların hiçbiri içinden gelmezken?
Galiba soru yanlış oldu. Aklıma her Harry Potter’ın son
filmi geliyor. Yanında olamasak da buradayız. Burada,yani insan birini
görmezden de gelse, onu görme ihtimali olduğu yerlere de gitmese, başkalarının
yanında ismini de zikretmese, konuşmamaya da çalışsa, sussa da burada”.
Bunca çaba, hep burada olduğu için. Yani şurada işte.
Aslında tam da emin olamıyor insan ya sol göğüs kafesinin içinde bir yerlerde,
ya aklında ya da boğazındaki yutkunmada.
Yani galiba soru yanlış oldu. Hayattan değil. Tüm bunları
yapsa da bir insan birini aklından, kalbinden ya da rüyalardan nasıl çıkarır
diyecektim.
Hayatından çıksa da bir yerlerde kalıyor işte, sen öylece
boş vermediğin sürece.
Taşın bile kırılabilir olduğu bir dünyada yürek taşıyan insanın kırılganlığı hep anlaşılır bir şey olmalıdır.
Engeller diyorum, olmamalılar.
Boş versen de vermesen de kalıyorlar hayatında, bir kez gelmeye görsünler...Zamanla hafifler ızler, her an düşünmezsin ama hiç bir zaman tamamen çıkmaz. Tıpkı kosla bulunmadan önceki lekeler gibi :) Güzel bir yazıydı . Klavyene olmadı ellerine sağlık.
YanıtlaSilKadem
teşekkürler kadem .
YanıtlaSil