Bir gece her şeyi değiştirebilir, bir gün veya bir hafta.
Bazen bir sene sürer her şeyin değişmesi. Bazen de her gün
başka biri oluruz hepimiz.
Her hafta değişiyoruz pazartesiden pazara, tanıdıklarımız,
burcumuz bize yeni şeyler öğütlüyor. Gündem değişiyor şanslıysak, gündem
değişmiyor Falları doğru çıkmıyor
kiminin, telefonları açılmıyor bazılarının, bazen insanlara cevap vermeyi
unutuyoruz başka şeyleri hatırlamaya çalışırken. Eski haftanın sonunu yeni
haftanın başına bağlayan gecelerde bir şey okuyası gelmiyor kimsenin. Hafta
boyunca konuşamadıklarını konuşmak geliyor, veya hafta boyu susmadığı kadar
susmak.
Susmak da ayrı bir tavır, dili muhafaza etmenin farklı bir
yolu. Her yıl bir huyumuz ölüyor. Her yıl bir öncekinden daha akıllı olduğumuzu
sanıyoruz. Bir öncekinden daha iyi silahlandığımızı, bir önceki yıla kıyasla
daha zor yaralanacağımızı, daha zor kanacağımızı, kanayacağımızı, daha çabuk
varacağımızı o hep gitmek istediğimiz yerlere, her yıl farklı biri olduğumuzu
umuyoruz, sonra bir yıl öncesinden tanıdığımız insanların gözlerinde eski
halimizin gölgesine rastlıyoruz. Yılda yalnızca bir kez görüşmek tehlikeli
insanlarla, ya değişmediysem diye korkuyorsun.
. Biri için ne kadar beklersen sevdiğin bir şarkıyı
dinleyerek kavuşursun ona, veya biri seni ne kadar beklettiğinde bunu bir saldırı
olarak algılarsın? Üç hafta beklersen Amerika’da çöpe atılan pet şişeleri ucuca
ekleyip Ay’a ulaşabilirsin. Beklemeye değmez bence. Beklemeyenleri beklemeye,
bekletenleri beklemeye.
Üstelik beklerken de değişiyorsun sürekli, her gün, her
hafta, her sene.
Kırılacak şeyleri gelip ayak altına koymuşlar
birbirlerinin yüzlerine bakıyorlar
“insana kin yakışır mı?”
Selahattin Yolgiden
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder